provide (for)

Meanings of "provide (for)" with other terms in English Turkish Dictionary : 35 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	provide for v.	sağlamak
Article 5 of the decision on Tempus III also provides for equal opportunities. Tempus III kararının 5. Maddesi de fırsat eşitliği sağlamaktadır. More Sentences
2	General	provide for v.	geçimini sağlamak
They provide for workers when they retire. Emekli olduklarında işçilerin geçimini sağlıyorlar. More Sentences
3	General	provide for v.	düşünmek
The Commission considers that these requirements are fully provided for by the proposed GM food and feed regulation. Komisyon, bu gerekliliklerin önerilen GD gıda ve yem yönetmeliği tarafından tam olarak karşılandığını düşünmektedir. More Sentences
4	General	provide for v.	geçindirmek
He has a family to provide for. Onun geçindirecek bir ailesi var. More Sentences
5	General	provide for v.	öngörmek
The Irish Constitution does indeed ban abortion, but it provides for exceptions. İrlanda Anayasası gerçekten de kürtajı yasaklıyor ancak istisnalar öngörüyor. More Sentences
6	General	provide training for v.	eğitim vermek
Secondly, we must provide training for young people at local level. İkinci olarak, yerel düzeyde gençlere eğitim vermeliyiz. More Sentences
Phrasals
7	Phrasals	provide for (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) ihtiyaçlarını karşılamak
I'm trying my best to provide for you and your sister. Senin ve kız kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum. More Sentences
General
8	General	provide for v.	hesaba almak
9	General	provide for v.	rızkını temin etmek
10	General	provide for someone v.	eksikliğini gidermek
11	General	provide for v.	hesaba katmak
12	General	provide something for the use of somebody v.	yararına sunmak
13	General	provide a basis for v.	zemin sağlamak
14	General	provide something as collateral for (a loan) v.	teminat olarak göstermek
15	General	provide a comfortable living for someone v.	gül gibi bakmak
16	General	provide the inspiration for v.	esin kaynağı olmak
17	General	provide the inspiration for v.	ilham kaynağı olmak
18	General	provide an environment for v.	ortam sağlamak
19	General	provide for v.	ihtiyaç karşılamak
20	General	provide a comfortable living for someone v.	birisine rahat bir hayat sağlamak
21	General	provide a blueprint for future v.	gelecek için bir model sağlamak
22	General	provide a blueprint for future v.	gelecek için bir model oluşturmak
Phrasals
23	Phrasals	provide for v.	birine iyi bakmak
24	Phrasals	provide for v.	geçimini sağlamak/karşılamak
25	Phrasals	provide (something) for (someone or something) v.	(birine/bir şeye bir şey) sağlamak
26	Phrasals	provide (something) for (someone or something) v.	(biri/bir şey için bir şey) sağlamak
27	Phrasals	provide (something) for (someone or something) v.	(birine/bir şeye bir şey) sunmak
28	Phrasals	provide (something) for (someone or something) v.	(birine/bir şeye bir şey) vermek
29	Phrasals	provide for (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) temel masraflarını karşılamak
30	Phrasals	provide for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) geçindirmek
31	Phrasals	provide for (something) v.	(bir şeye) karşı hazırlıklı olmak
32	Phrasals	provide for (something) v.	(bir şeye) karşı güvenlik/güvence sağlamak
33	Phrasals	provide for (something) v.	(bir şeye) karşı korumak
34	Phrasals	provide for (something) v.	(bir şey) taahhüt etmek
35	Phrasals	provide for (something) v.	(bir şey) garanti etmek